Özgür Gündem

KAFAMI KARIŞTIRMAYIN... !
Gazi Mahallesi'nde ara sıra bir kaffeye takılıyorum. Burada her zaman masanın üstünde iki tane gazete bulunur; Sözcü ve Özgür Gündem... Kaffe sahibine soruyorum.. - Bu iki gazete na alaka? diyorum. Adam; - müşteri profilimiz böyle abi diyor..Ben ikisini de okumuyorum diyor. Benim okuduğum gazete "Posta" dır.. Eve alıyorum, bulmaca var, Haydar Dümen var diyor. Neyse adam daha fazla uzatmasın diye gazeteleri önüme alıyorum, çay istiyorum. Önce Sözcü gazetesini okuyorum. Vatan, millet, bayrak diye başlıyor akp'ye hükümette, cumhurbaşkanına vura vura bitiriyor. Tabi bu gazete MHP ve CHP yanlısıdır. İdeolojilerini farklı zanettiğimiz bu iki partinin aynı gezetede buluşması düşündürücüdür. Gazeteyi bitirdikten sonra milli duygularım kabarmaya başlıyor. memleketi yönetenleri vatan haini olarak görmeye başlıyorum!. Kendimi kaptırıyorum. Dolduruşa gelip birilerine çatacam, başımı belaya sokacam diye korkuyorum. Kelimenin tam anlamıyla terörize ediliyorum...
Sonra diğer gazeteyi (Gündem gazetesi) alıyorum. Hedef kitlesinin okur-yazar durumuna rağmen ...Yazılar küçücük, sık ve çok fazla.. gözlüklerimi takıyorum. o da ne.. manşetler farklı.. gündem farklı.. ban başka bir dünya.. ban başka havadisler... kafam karışıyor, allak-bullak oluyorum.. Kırk yıllık dünya görüşüm bir gidiyor, bir geliyor..!
Yaho diyorum.. bizim kuşağın bir mücadelesi vardı: emek-sermaye çelişkisi, artı değer, işçi sınıfı falan... Tabi bir de "ulusların kendi kaderini tayin etme hakkı" Şimdi ise, türk--kürt, alevi--sunni, dinci - laik. falan filan...
Tamam.. ikinci olarak okuduğum gazetede bir halk, eşit vatandaş olma mücadelesi veriyor. Bunu yaparken milliyetçilik de yapıyor.. Bu kadarcık da hakkı olsun. Siz dahil tüm ulusal gazeteler zaten milliyetçisiniz... RTErdoğan, Bahçeli'den daha çok milliyetçidir. CHP bunlardan aşağı kalır mı hiç Milliyetçilikleri katmerli olsun diye yanına ulusalcığı +bonus olarak veriyorlar... Ama ilk okuduğum gazete neyin milliyetçiliğini yapıyor anlamış değilim.. Kardeşim siz bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı değil misiniz? Beyaz Türklerin daniskası sizsiniz.. Biraz daha muhafazakar oluverseniz onlardan hiç farkınız kalmaz..
Oyuncakları elinden alınmış çocuklar gibisiniz... 80 yıl elinizde olan oyuncaklarınızı bunlara kaptırdınız. bana ne, kaptırmasaydınız kardeşim.. Ama bizim hiç oyuncağımız olmadı...!
Hükümete karşısınız diye beni gaza getirmeyin, kafamı da karıştırmayın. Zaten benim derdim bana yetiyor. Bir de size mi üzüleyim. "Senin derdin ne ki?" diye soracak olursanız. Anlatayım... kardeşim sen bu ülkede bir kez eziliyorsan ben bin kez eziliyorum. Çünkü sen hem Türksün hem müslümansın hemi de özde vatandaşsın... Hep benden bir-sıfır önde gidiyorsun. Ne kadar şanslı olduğunun farkında değil misin?..! Bense; hem doğuluyum, hem kürdüm, hem aleviyim, hem işçi sınıfıyım hem de sözde vatandaşım... Yani nereden baksan tutarsızım, nerden baksan ahmakça bir durumdayım.. Daha da kötüsü Gazi Mahallesinde oturuyorum... Bu saydığım farklılıklardan dolayı iş bulamıyorum, kiralık ev bulamıyorum, çocuğuma iyi bir okul bulamıyorum. Birazcık empati yapıverin.. beni anlamaya çalışın.. kafamı da karıştırmayın.. Siz benim durumumda olsanız adam vururdunuz, mahpus yatardınız.. Ya dağa çıkardınız ya da köprü altına düşer, şarapçı olurdunuz...
"Senin derdin dert mıdır benim derdimin yanında" sözü size söylenmiş... " Ne sevenim var, ne soranım var, öyle yalnızım ki" şarkısı da bize yazılmıştır. Memleketimde düşen çığın altında kalan benim... Hastaneye yetiştirilmeden yolda kızak üstünde ölen benim... Sivas'ta diri diri yakılan benim... Maden ocaklarında cenazesi bile çıkarılmayan kömür işçisi de benim... Askerde şehit olan benim, dağlarda ölen de benim... Sizin benden ne kadar şanşlı olduğunu daha nasıl anlatayım. Bir an bile olsa empati yapın..beni anlamaya çalışın.. sonra kıçınızın üstüne oturun ve halinize şükredin, kafamı da karıştırmayın...! Tamam mı?
---04.11.2014 - Mustafa KILIÇGEDİK---