Galatasaray Spor Kulübü - Merkez

MUSLERA

LİNNES DENAYER HAKAN CAROLE

BİLAL
DONK SELÇUK
SABRİ YASİN
SNEİJDER

PODOLSKİ

(Bu kadroyu istiyoruz bu akşam lütfen...)

sayın Galatasaray kulübü dün akşam yine Galatasaraylılığımdan utandım.biz hep fenerlilerin yanında boynumuz bükükmü gezeceğiz.tabiki futbolda yenilmekte var ama gerçek Galatasaray ruhunla oynamak apayrı bir şey,malasef o ruh bu takımda yok.elin ibne fenerlileri nasıl kenetlenmişler,inanmışlar ,dün bir kere daha bunu gösterdiler.ben fanatik bir Galatasaraylıyım ama sokağa bile çıkartmaz oldunuz yeter artık 16 sene ayıptır ya .kardeşim alın 3 tane güzel golcü ,bu burakla ,umutla olmaz bu işler.fenerlilerin kızdırmalarından bıktım artık bunu bize yaşatmayın,ben askeri ücretle çalışan bir insanım çocuklarımın nafakalarını maç bileti deplasman maçlarına veriyorum,ama maalesef deymiyor.gerçek Galatasaray ruhlu oyuncuları bulun lütfen,bizide artık üzmeyin öyle bir takım yapınki fenerin 16 yıllık serilerine son verin.lütfen sizden çok rica ediyorum ,yalvarıyorum şu fenerbahçeyi dağıtın artık öyle bir dağıtınki toparlıyamasınlar kendilerini Galatasaray kimmiş görsünler,artık biz dalga geçelim ,geçelimki neler yaşadıklarımızı görsünler.lütfen takımdaki arkadaşlara sesleniyorum herkese bu takımda oynamak nasip olmaz,kıymetini bilin,aldığınız parayı hakedin.ben her malübiyette sinirden formamı yırtıyorum,yeter artık bunu bize yaşatmayın.galatasaray kulübüne sesleniyorum lütfen çok süper bir takım yapın ,çok koşan,galatasaray ruhu taşıyan bu çok önemli,öyle bir topçu bulunki onsekizin içinde durdurulması zor olan topçular bulun.inşallah bu yazdığım not gerekli yerlere ulaşır,ben gerçek Galatasaray taraftarı olarak bu notu yazmak zorunda kaldım,lütfen arkadaşlar Galatasaray ruhu ile oynayın.inşallah bu ruh İstanbul başak şehrine patlayarak gösterirsiniz.abdürahim albayrağıda üzmeyin lütfen,bende o kardeşimiz gibi hassasım,lütfen bizi sevindirin.ALLAHA EMANET OLUN.

Merhabalar! Sayın GS Yöneticileri....ben 40 yıllık GALATASARAY taraftarıyım, Kadıköy’de bir Fenerbahçe maçı öncesi Galatasaray Futbol Takımı Teknik Ekibi ve Futbolcularımıza Motivasyonel fayda sağlayacağına düşündüğüm ‘İki Köy Çocuğunun GALATASARAY Sevgisini’ anlatan gerçek yaşanmış bir anısını sizlere sunmak ve paylaşmak istiyorum. Ne garip insan yaşadıkça fark ediyor zamanın ne kadar hızlı ve acımasızca geçtiğini… Henüz 16 yaşından gün alıyorum. Aydın İl’inin Bozdoğan İlçesi Akyaka Köyünde evlerde henüz elektriğin olmadığı maçların radyodan pille dinlendiği Yıl 1990 günlerden 25 Ağustos Cumartesi; 1990–1991 Futbol Sezonu 1.Lig 1.Hafta GALATASARAY-BOLUSPOR Maçı var hem de Alisamiyen Stadında. Ama kaderin bir cilvesi radyomuzun pilleri yoktu oysaki o yaşlarda Galatasaray taraftarı olmak bizler için bir kimlikti sanki. Galatasaray’ımızın maçını izleyemiyoruz o zaman küçük pilli el radyosundan dinlemeliydik köyümüzde bakkal yok en yakın bakkal bulunan köy bize 11 km. uzaklıkta ve köyün minibüsü haftada bir gider oda yolcu olursa. Şimdi Kütahya İlinde Öğretmen olan kardeşim İsa ile beraber karar verdik gidip pil almaya ve en yakın 11 km uzaklıktaki Amasya Köyüne saat: 11.30’da yola koyulduk o kadar yolu Ağustos sıcağında 5,5 saatte gidip geldik ve maçın 1.yarısının 40.dakikasında pillerimizi takıp maçı dinlemeye başladık. Daha dün gibi hatırlıyorum o sesi dakika 41 Gol Rumen Iosif Rotariu her halde ilahi gücün bu iki çocuğu ödüllendirmesi idi bu gol sevinci. Maçın sonucu 1–1 berabere bitti. Buruk bir tebessüm kaldı anılarda. Şimdi ben Yalova ilinde bir kamu görevlisi olarak görev yapmaktayım; 40 yaşındayım ve doğuştan Aslan bir oğlum var. Zaman ve Mekân her şey değişiyor ama Galatasaraylılık asla değişmiyor, demiştim ya Galatasaraylılık bir kimlik diye dün neyse bu günde aynı. Bu gün aynı şartlarda aynı öz veri ile aynı Galatasaraylılık ruhu ile aynı şeyleri yine yaparım.
İşte yine bir Fenerbahçe maçı öncesi tatsız söylemler ‘gelenek bozulmayacak’ yani bazılarına göre Kadıköy’de yenilgilerimiz gelenek haline gelmiş. Tabi kazanmak kaybetmek bu işin doğasında var. Ancak bunun bir gelenek olmadığı, tıpkı Fenerbahçe’nin gelip Türk Telekom Arenada bizim evimizde bizi yenebiliyorsa neden bizde orada kazanmayalım. Maçlar oynanmadan kazanılmıyor bu işler inanç, yürek ve mücadele meselesi biraz. Umutsuzluk asla yok, neden olmuyor değil, nasıl yapabilirim ve başara bilirim. Bakın şu iki çocuğun Galatasaray/lılık sevgisine aşkına, özverisine. Çıkın Kadıköy Fenerbahçe Stadında o iki köy çocuğun Galatasaray ruhu ve aşkı ile verin mücadelenizi göreceksiniz ki bu ruh bu aşk sizi başarıya taşıyacaktır. En umutsuz anda bile tıpkı ‘18 Mart Çanakkale Zaferi Yıldönümü etkinliklerinde yayınlanan bir afişte yer alan iki şanlı Türk Askerinin Resmi’ gibi futbolcu kardeşlerimizde ‘İki Köy Çocuğunun GALATASARAY Sevgisinin’ resmini canlandırın gözünüzde ve onlar için oynayın. Biz çocukken radyodan dinlediğimiz o maçta takımımızın oyuncusu şimdi yine o şanlı takımın Teknik Direktörü Hocası ‘adam gibi adam’ siz sayın hocam Hamza HAMZAOĞLU bunu başaracak güç, inanç ve ruhtasınız. Biz sizlere inanıyor ve güveniyoruz haydi aslanlarım sevince boğun bizi....
Başta Kulüp Başkanımız Sayın; Duygun YARSUAT, Başkan Yardımcılarımızdan Ali DÜRÜST ve Abdulrahim ALBAYRAK Beyefendiler olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerimize selam eder saygılar sunarım. Lütfen bu anıyı Teknik Ekimiz ve Futbolcularımız ile mutlaka paylaşalım ki taraftar olarak bizim de bir katkımız olursa ne mutlu bize.
Sonsuz Saygılarımla......Bizim bu formayı gururla taşımak için birçok nedenimiz var…
YILMAZ ÇETİN TEL: 0 505 5019497

Eindhoven; 18-Ekim-2014
Sayın Ünal Aysal
GALATASARAY SPOR KULÜBÜ Başkanı,
Size daha önce 20-Temmuz-2014 tarihinde postayla , bir gün sonra da e-posta olarak bir mektup göndermiştim. Sizden herhang bir yanıt almayınca, gönderdiklerimin elinize geçip -geçmediği konusunda bir fikir sahibi olamadım. Ama ben bu ikincisini göndermeden de duramadım.
Daha önce de yazdığım gibi; “Ben futbol takımlarının adını duyduğum 50 yıldan bu yana kendimin iyi bir "GALATASARAYLI" olduğunu düşünüyorum.”
1- Lig başladı. İlk haftaki Bursaspor yengisiyle hem mutlu olduk, hem umutlandık. Ama ikinci hafta Eskişehirspor Maçı’ndaki ruhsuz oyun ve 90-95 dakika boyunca kendi sahamızda tek gol atamadan maçın bitmesi –milyonlarca taraftar gibi- beni de çok üzdü ve kızdırdı. Hele üçüncü haftadaki Balıkesirspor Maçı’ndan sonra çıldırdım desem yalan olmaz. Ve hemen maçtan sonra, daha fazla sinir ve stres olmamak adına; “2014 Yılı bitene dek GS’ın –derbiler dışındaki– Maçları’nı naklen izlememe” kararı aldım. Şöyle Puan Cetveli’ne bir bakalım: O anda Balıkesirspor 0 (sıfır) puanla ligin sonundaydı. Şu anda da 3 puanla ligin sonunda ve o 3 puanın hepsini GS’dan aldı. Hiçbir rakibi küçümsemiyorum ama bu utanılacak bir durum değil mi?
2- Gelelim Şampiyonlar Ligi’ne: Anderlecht karşısında ruhsuz ve ezik oynadık. Kendi sahamızda, şansına 93’te beraberliği yakaladık. Arsenal’a 4-1 yenildik. Eğer bir oyuncuları kırmızı kartla atılıp, on kişi kalmasalardı, tarihi hezimet gelebilirdi.
3- Melo için; “Ben hiçbir zaman disiplinsiz davranışları onaylamam ama bir oyuncunun üstüne bu kadar fazla gidildiğine inanıyorsam o oyuncunun yanında dururum. Ben Melo'yla görüştüğümde ona sakin ol' dedim.” diyorsunuz. Melo belki hırsıyla, bazı hareketleriyle –özellikle– bazı geri zekalı grupların hoşuna gidebilir. Ama GS’a verdiği zararı görmüyor musunuz? Bir de güya O’na sahip çıkma adına O’nun o centilmenlikdığı, şiddete yönelik, çirkin davranışlarını onaylıyor ve de destekliyor pozisyonuna düştüğünüzü anlayamıyor musunuz? Bu mesajlarınız üzerine, “Bu GS Kültürü almamış insanı nereden GS’ın başına getirdiler?!” diye düşünerek internetten sizi şöyle bir araştırdım. Meğer GS Lisesi’nde okumuşsunuz. O zaman o kültürden nasibinizi almadan oradan ayrılmışsınız.
3-Önümüzde Galatasaray fener derbi maçı var. Geçen yıl en çok da fener derbisindeki ruhsuz oyun ve alınan yenilgi beni üzmüştü. Dilerim son giderken bizlere böyle bir acı daha yaşatmazsınız.
4-Fatih Terim’le ilgili olarak önceki mektubumda gerekenleri yazmıştım. Bazıları yinelemek de olsa söylemeden edemeyeceğim: Fatih Terim’i tatsız bir biçimde GS’dan gönderdiniz. Ondan sonra tüm ibreler GS’dan fenere döndü. Fatih Terim de, siz de GALATASARAY SPOR KULÜBÜ adlı Kurum’un birer “elemanı”sınız. Bunu söylemey gerek yok, çünkü ortada olana açık ve net bir durum. Eğer bunu dillendirme gereği duyuyorsanız; rtada bir sağlıksız durum var demektir. “Kişiler geçici, kurumlar kalıcıdır.” Ama orası birilerinin “egolarını tatmin yeri” ya da komlekslerinden kurtulma yeri” değildir. Sizin bu ipe-sapa gelmez tavır ve davranışlarınız, yanlışlarınız GALATASARAY ve O’nun milyonlarca taraftarına hangi acıları, hangi sıkıntıları yaşatttı, düşünebiliyor musunuz?
Onun için nasıl geldiniz, nerden geldiniz bilemiyorum ama bir an önce orayı terketmeniz GS için büyük bir şans ve mutluluk olacaktır. Zaten önümüzdeki günlerde yapılacak GS Genel Kurulu’nda başkanlığa aday olmayacağınızı açıklayarak bizlere büyük bir sevinç yaşattınız. Dileriz sözünüzde durursunuz.
Bir de getirdiğiniz başta teknik direktör olmak üzere, tüm oyuncuları da alıp-gitseniz mutluluğumuz kat kat artacak. Çünkü, onların hiçbirinin hem bir yararı olmadı, hem GS Forması giyecek kalitede olmadıkları çok net görüldü.
GALATASARAY’ın başından bir an önce uzaklaşmanız dilek ve beklentilerimle...

ADRES: Pachtakker 7 Ali Çalışkan
5625 WC Eindhoven - HOLLANDA
E-posta: [email protected]

Sayın GS Yöneticieri....ben 60 yıllık gs taraftarıyım, kulübümüzün faydasına olacacağını düşündüğüm küçük bir öneriyi sizlerle sunmak istiyorum.
Şöyleki: GS armamızın üstünde bulunan üç yıldıza (15 kere şampiyonluk ) içi boş (sadece çizgi halinde) 8 yıldız daha ilave ederek armanın etrafının tamamını onbir tane yıldızla doldurmak. Yeni yıldız hak edildiğinde sadece içi boşlardan birinin içi doldurmak.
...önerim 1:bilhassa bu yılki 4 yıldıza motivasyon faydası olur.2: armamız yıldızlarla donatılmış olur 3:Ve her yıldız için bir piyango tertipliyerek hangi yıl alınacağını bilenlere çeşitli hediyeler vermek (maç bileti, formaa, top ,vs gibi) dolayısıyla kulüp para kazanır. Mesela 11 ci yıldızı alacak olan kadro tam efasane olur,ve bunun temelini şimdiden sizler atmış olursunuz. o yılı piyangoda bilmiş olanlar belki hayatta olmayabilirler fakat onlarda efsane olurlar.
Şayet FİFA böyle bir şeye müsade etmesse, o zanan yıldızları armamızın içine yerleştirebiliriz. armamız da daha güzel olur.
Şayet ilginizi çektiyse ve de anlaşılmayan bir sey varsa daha detaylı anlatabilirim
saygılarımla.
Ali ihsan Aksakal

Ben trabzon'da yaşamaktayım. 47 yaşındayım. Galatasaray benim herşeyim. Yıllarca Kalbim galatasaray için attı. Hakemlik, yöneticilik vs. görevlerde bulundum. Sonunda kalp rahatsızlıkları ve Bağırsak rahatsızlıklarımla yaşam mücadelesi veriyorum.
En büyük hayalim hayranı olduğum Büyük GALATASARAY futbolcularını antremanda ziyaret etmek. Bunun için İstanbul'a gelmek için sabırsızlıkla haber bekleyeceğim. Olcanın forması için istanbula yürüme gelmeye bile razıyım.Çok rahatsızım eğer Büyük Galatasaray kulübü uygun görürse ilaçlarımı yanıma alıp istanbula gelmek istiyorum. İnşallah bu son arzu ve hevesimi canımdan çok sevdiğim GALATASARAY KULÜBÜ yerine getireceğini ölünceye kadar sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Telefon numaram : 0536- 3168026. Tüm Cimbom Ailesine Saygılar sunarım.
Sedat cumur